Sıcaklıkla Sertleşen Biyolojik Mürekkep Geliştirildi

Teknolojinin gelişimiyle kısa müddette büyük aralıklar kat etmeyi başaran tıp dünyasında yeni bir keşfe daha imza atıldı. Bilim insanları, yapay organları üretmek için kullanılabilecek özel bir ‘biyo-mürekkep’ geliştirdi.

Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanları tarafından geliştirilen biyo-mürekkep, bugüne kadar gördüğümüz öbür biyo-mürekkeplerden değerli bir farka sahip. Yeni biyo-mürekkep, sıcaklık ile katı hale getiriliyor ve böylelikle başka biyo-mürekkeplere nazaran daha yüksek biyolojik uyumluluk vadediyor.

Yeni biyo-mürekkep nasıl kullanılıyor?

Bugüne kadar geliştirilen biyo-mürekkepler ekseriyetle UV ışığı yahut kimyasal etkileşimler üzere yollarla sertleştiriliyor. Ama UV ışığı, yapay organdaki hücrelerin DNA’sına ziyan verme riski taşıyor. Birebir biçimde kimyasal etkileşimler de hücre hasarı ve zehirlenmesine yol açabiliyor.

Sıcaklık ile biyo-mürekkebin sertleştirildiği yeni metot ise “poli(organofosfazen) bazlı sıcaklığa hassas hidrojel” ile mümkün oluyor. Sıvı halde bulunan bu malzeme, düşük sıcaklıklarda fonksiyon görüyor.

Materyalin bu özelliği sayesinde üretilecek yapay organlar yahut yapay dokular, beden sıcaklığında fizikî dayanıklılık elde edebiliyor. Malzemenin sertleşmesi için UV ışığı ve kimyasal etkileşim üzere tekniklere başvurma gereksinimi ortadan kalkıyor.

Yeni gereçlerini teste sokan bilim insanları, büyüme proteinlerinin bulunduğu bir biyo-mürekkep hazırlayarak bir 3D iskelet oluşturdular. Akabinde bunu bir farenin hasar almış kafatasına yerleştirdiler. Farenin kafatası, olağan kemik yenilenmesi yoluyla yine oluştu ve hasar ortadan kalktı.

Biyolojik baskılar, uzay seyahatleri için de kritik değer taşıyor:

İnsanlık artık Mars üzere uzun vadeli uzay seyahatlerine hazırlanmaya başlamışken, bu seyahatlerde biyolojik baskıların da büyük bir kıymeti olacak. Radyasyon ve düşük yerçekiminin oluşturduğu tesirler için evvelce tedbir alınabilecek, hatta kemik dokusu dahi hasardan korunabilecek.

Elbette en büyük faydası, yıllardır bilim dünyasının bir deva bulmak için üstün gayret sergilediği dünya çapındaki organ kıtlığına karşı olacak. Yapay organlar ile nakiller çok da kısa müddet içinde yapılabilecek.